Summary
Ku’ân-ı Kerim’in Nüzûl Safahatı
Kur’ân-ı Kerîm’in Kadir gecesinde indirildiğini bildiren âyet ile onun hadiselere bağlı olarak nübüvvet seneleri boyunca peyderpey indirildiği hakikati arasındaki tearuz, söz konusu âyetin Kur’ân’ın tek seferde semâ-i dünyâya indirildiğini ifade ettiğine dair bir açıklama ile giderilmiştir. Bununla birlikte Kur’ân’ın kadir gecesinde semâ-i dünyâya indirilmiş olması, onun Hz. Peygamber’e nüzûlünün de Kadir gecesinde başlamasına mani değildir. Dolayısıyla Kur’ân’ın tek gecede nâzil olduğuna dair âyetler her iki manayı da tazammun etmektedir. İlgili âyet ve rivayetler dikkate alındığında Kur’ân’ın levh-i mahfûza, oradan semâ-i dünyâya ve nihayetinde de Hz. Peygamber’e indirildiği anlaşılmaktadır. Kur’ân’ın levh-i mahfûza indirildiğine dair değiniler onun levh-i mahfûzdaki varlığından haber veren âyetlerden hareketledir. Kur’ân’da doğrudan semâ-i dünya mertebesinden bahsedilmemiş olması, bu mertebeye nüzûlün hikmetini anlamanın zorluğundan olsa gerektir. Nitekim konu İbn Abbas’a sorulan bir soru ile gündeme gelmiştir. Nüzûlün semâ-i dünyâ mertebesinden bahseden rivayetlerin İbn Abbas’tan geliyor olması, onların Hz. Peygamber menşeli olduğunu da göstermektedir. Zira sahabe-i kirâmın İsrailiyata istinat etmeyen gaybî bilgileri rey ve içtihatla serdetmesini düşünmek zordur.
Keywords
Tefsir, Kur’ân, Nüzûl Aşamaları, Levh-i Mahfûz, Semâ-i Dünyâ.